kararları beğenilmesin, egosunun esaretinde yaşadığı düşününülsün, o kulüple atışıyor, bu medya grubuyla takışıyor densin vs. vs. vs... bu adam, euro 2008'de yarı final oynamamızda hiç hiç ama hiç katkısı olmasa bile -ki bu nasıl mümkün, bu başarı tesadüfle mi açıklanır, o ayrı bir tartışma konusu- 25 haziran 2008 almanya türkiye maçının sonunda, önce almanya teknik direktörünü, sonra da almaya milli takımının tüm oyuncularını tek tek tebrik ettiği için dahi takdiri hak ediyor. o dakikalarda ben, evimin salonunda oturmakta olan ben, içimde harekete geçmiş olan volkanla baş etmeye çalışıyordum. o ise kulübesinden çıkıp futbolcularının canla başla performans gösterdikleri halde mağlup ayrıldıkları sahaya girebildi ve galip takımı kutlayabildi. bunu yapabilmek yürek ister...
liderlik özellikleri, kendine güveni uç seviyede olan teknik direktörümüz. bu özellikleri, çok kişinin kendini antipatik bulmasına sebep olabilir ancak herkesin kendine has özellikleridir. o da öyle deyip işine baktığımızda, euro 2008 deki milli takımdaki görevini başarıyla icra ettiğini düşündüğüm teknik adam. Oyuncularını motive etmesi, onlarda oluşturduğu azim, takımdaki birçok teknik aksaklığı da görünmez kılabiliyor ve ateşleyici unsur oluyor. milli takımı bıraktığını ve italya'da bir takımı çalıştıracağını duyduğum milli çalıştırıcımız, dilerim yeni ekibine de aynı disiplinli ruhu yansıtır.
aldığı maaşın niye kafaya takıldığını anlamadığım türkiye a milli futbol takımı teknik direktörü. terim, "vermezseniz bu parayı, yakarım ulan bu takımı" mı demiştir? adam istemiş, türkiye futbol federasyonu'nun da bütçesi müsaitmiş ki bu rakamda anlaşma sağlanmış... ha bir şey daha: terim'in aldığı para, euro 2008'deki meslektaşlarının 6'da 7'de biri kadardır. insanların aldığı parayı diline dolayan milletvekilleri, önce memleketi yönetmeyi öğrensin. sana mı kaldı özerk bir kurumun kimi kaç paraya çalıştıracağına karışmak. bak ben de milletim, sen de benim vekilimsin, ben "git beni temsil et" diye yolladığım senin maaşını bile denetleyip sorgulayamıyorum.
insan kendi fiyatını belirler. karşındaki ya kabul eder ya da etmez... allah allah yaaa...
linkte de görüldüğü üzere eleştiriyi kaldırabilirmiş gibi görünmesine rağmen asla kaldıramayan, kendisini eleştiren osman tamburacı'ya ağzına geleni söyleyen arkadaş. avrupa şampiyonası'nda kupayı alsın istiyordum bizim takım ama içten içe de korkuyordum bu adam es kaza kupayı kazandırsa memleketin anahtarını ister yada kral ilan edin beni der diye. bu sözlerinden sonra hakkında düşündüklerimi tekrardan teyit etti. aslında hiç sözlüğün gündemine taşımayı düşünmüyodum ama ettiği yaratıcı küfüre çok güldüm sizinle paylaşmak istedim. hele de osman tamburacı'nın bıyığıyla ilgili söyledikleri. nasıl bir muhayyile bir insanın bıyığına küfreder? allahım yarebbim ya...
iyidir hoyledir bilmem nedir ama aynı zamanda abartıdır da... ha belki euro 2008 de devre aralarında bizim oyuncuları haşlamıştır, motive katmıştır ama çıkardığı kadrolar ile adama saç baş yoldurmuştur.
unutulmamalı ki petr cech o topu elinden kaçırmayaydı çoktan tekmeyi yemişti kendisi. o günden bu güne bi havalarda yürüyüşü bile bir başkadır, iyice abartıya kaçmıştır. iki el kol hareketi çekiyor kenardan tamam. ne işaret ediyor bahse varım oyuncularda anlamıyordur.
servet çetin'in maç sonrası yaptığı açıklamada golü atan oyuncuyu tutma görevinin tuncay'da olduğunu öğrendik. halil oyuna girerken kimse tuncay'ın adamını tutması gerektiğini ona söylememiş. bu "kimse" şüphesiz fatih terim. öyle el kol hareketi yapmak ile, rakip teknik direktöre saldırmak ile, gazetecilere hakaretler etmek ile oyun yönetilmiyor ne yazık ki.
bazı güzel işlere imza atan adamdır.maaş olarak 220bin türk lirasını kabul eden kişidir. merak ediyorum 500 liraya ev geçindiren aileler varken bu adamın bu parayı alırken vicdanı rahat olacak mı?
maaşına bir devlet görevlisi olarak değil, dünya piyasasının en popüler sporu olan futbolun en önemli spor adamlarından biri olarak bakmak gerekli. ve elbette kendisi gibi takım yöneten diğer kişilere. aragones'in fenerbahçe'den yıllık kaç milyon dolar aldığını düşündüğümüzde, fatih terim'in öyle çok para aldığını söyleyemeyiz. ne yazık ki bu olay böyle. bir futbolcu yuvarlak bir şeye iyi vuruyor diye maç başına yirmi milyar alıyorsa, nasıl bir mantık bekliyorsunuz. madem bu adamın bu kadar para almasına tepkilisiniz, ki bu tepkinin nedeni yine yavşak medyanın, yavşak saldırı arzusu, o zaman şunu hesaplayın, siz digiturk, dsmart, kombine, futbol sektörüne bu ülke yılda ne kadar yatırıyor, kaç milyar dolar dünyada bu saçma sapan sözüm ona "spor" sektöründe dönüyor asıl bunları hesaplamalısınız.
kara para aklanmaları, mafya ilişkiler, bahis ve kumarın sporda yeri.. mantık.. mantıklı düşünmek? siz gol atınca havaya zamane oklarını fırlatanların ülkesindesiniz. az bile kazanıyor fatih amca. neyse.
hale yaptığın işlerin aksine aldığı para ile gündemde olan bir zavallı teknik direktör. zavallıdır; çünkü a milli takıma yaşattığı ilkler, bambaşka bir kanla kurduğu inanılmaz kadro, lider kişiliği hakkında yorumlamalar yapılmayıp kendisi hakkında özel eleştriler yapılır durulmaktadır., eh tabi biz türk milleti olarak kolay beğenmeyiz başarıları, kabul etmeyiz, hazımsamayız. öyle ki bu ülkede nice teknik adamlar, futbolcular böylece heba edilmiş değer bilinmemiştir. en tabi örneği;
sözün kısası fatih terimimizde kabul edilinilmez. düşlerinin ve ideollerinin doğrultusunda gidiyor ya, kimsenin ipiyle mentalitesini değiştirmiyor ya, ondan olabilir mi acaba ?
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.